22 Ocak 2012 Pazar

The Artist / Artist

Filme başlamadan önce çok tedirgindim. Siyah beyaz film izlemeyi severim zaten ama hiç konuşmadan çekilmiş siyah beyaz bir filme ne kadar dayanabilirdim bilmiyordum :) Ayrıca eski filmlerde olan görüntüyle saniyede 22 kare ile izlediğimiz bir film :)) Üstüne Fransız filmi denilice düşünün artık bir çok kişi için sıkıcı öğelerin hepsi burada gibi :))

Film başladığında ilk 5-10 dk korkmaya devam ettim sonra filmin akışına kendimi nasıl kaptırdığımı fark ettim. Gülümseten sahneleri vardı, sanki yeni çekilen bir film değilmiş, önemli bir klasiği izliyormuş gibi...

Hollywood'un çok ünlü sessiz film aktörünün sesli filmler ile inişini, şans eseri ünlü olan aktristin sesli filmler ile çıkışını izliyoruz. Aralarında olan sonsuz bağ ve tesadüfler ile birbirlerinden kopamamalarını anlatıyor. Film boyunca keşke konuşsalarmış dediğim hiç bir yer olmadı. Çok güzel bir şekilde duygular verilmiş!

Herkesin izleyebileceği ve herkese hitap eden bir film kesinlikle değil. Film evet güzel, sıkmıyor, izlettiriyor ama yeni bulunan bir şey değil. Bunlar zaten daha önce vardı :)) Oscar adayları açıklandıktan sonra seçeneklerde alternatif ararım çünkü günümüzde benim için konusuyla, konuşmalarıyla, oyunculuklarıyla farklılık yaratmış olan bir filmi tercih ederim. Konu olarak çok değişik aman aman dedirttirmiyor. Klasik aşk filmlerinden sonuçta :)

Jean Dujardin Oscar ödüllerini zorlayacak gibi görünüyor, oyunculuğu gerçekten iyiydi. Ben bu filme büyük rakip olarak The Tree of Life filmini veririm. Hatta bir kaç adım önde görürüm. Çok az konuşmanın olduğu, görsel ve duygusal olarak zengin bir şekilde anlatan film. Evet renkli, evet günümüz teknolojisi var, benim için en önemli farkı konusu. Bir babayla çocuklarının arasında doğumundan başlayan süreci muhteşem bir şekilde anlatmış. Klasik bir aşk hikayesini günümüz sanat filmi olarak, eski teknikler, iyi bir kadro ile allayıp pullayıp önümüze sermek benim için kandırıcı unsur değildir kesinlikle.

Sinemalar.com : 5.9
imdb : 8.5

Hiç yorum yok: